1885 yılında Kilisenin onarımını zamanın etlikçi esnafları, zanaatkarlar, yoksullar, çocuklar ve kadınlar gerek maddi destek vererek gerekse bedenen, işgücü desteği vererek çok kısa sürede tamamlamışlardır. Kilise Kayseri merkezindeki diğer Ermeni Kiliselerinden küçüktür fakat tarihi Ermeni Mahallesi ile çevrelenmiştir ve çok sıcak bir atmosferi vardı. Kilisenin bitişiğinde bulunan ve 1868 yılında kurulmuş olan Gümüşyan mektebi şuanda harap vaziyettedir.
1885'de büyük bir onarım yapılmış ve giriş kapısına üzerinde onarımla ilgili ayrıntıların anlatıldığı mermer bir yazıt yerleştirilmiştir. 1996 yılında da iki Kayserili Hayırsever Kardeş tarafından kilisemiz onarılarak ibadete tekrardan açılmıştır.
Kilisemiz üç nefli bazilika planında yapılmıştır. Orta nef, yan neflerden ve payelerden ayrılmıştır. Kilisenin içerisi kuzey-güney, doğu batı doğrultusunda atılmış kemerlerle üç dikdörtgen ve bir de kare bölüm oluşturulmuştur. Orta nefin üzeri ile doğu ve batı bölümleri kubbeli, yan nefler de oval kubbeli ve çapraz tonozludur. Kilisenin doğusundaki bema ile kuzeydoğu, güneybatı köşeleri yarım yuvarlak apsislidir. Kilisenin batısında üç çapraz tonozla örtülü bir narteks bulunmaktadır. Bu narteksin üzerinde de galeriye yer verilmiştir. Kilisenin girişi beş sütunlu, yarım kubbeli bir mekândır. İbadet mekânı freskolarla kaplı olup, bitkisel, geometrik motifler ile pandantiflere Azizlerin resimleri de yapılmıştır.
Yapımı 1191 yılında bitirilen, 820 yıllık Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Fermanı ile 1461 yılında kurulan İstanbul Ermeni Patrikhanesine bağlı olarak, hayırseverlerin ve vakıf yönetiminin yardımlarıyla ayakta duran, Orta Anadolu'daki en eski ve ibadete açık olan yegâne Ermeni Kilisesidir.