Holly Mother
Krikor Lusavoriç

Surp Krikor Lusavoriç (MS.257-331)

Erivan şehrinin 20km batısında bulunan Vağarşapat (Eçmiadzin) kentinde soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Surp (Aziz) Krikor Lusavoriç 301 yılında Ermeni Kralı Dırtad'ı, prensleri, orduyu ve tüm Ermeni halkını takdis ederek Ermenistan'ın dünya tarihindeki ilk Hristiyan devlet olarak tarihe geçmesini sağladı. Lusavoriç isminin Ermenicede kelime anlamı aydınlatıcı, ışık yayan anlamına gelmektedir. Ermeni halkını Hristiyan inancı ile aydınlattığı için kendisi bu isimle anılmıştır.

Bir saray entrikası sonucu ailesini ve akrabalarını kaybetmiş olan Surp Krikor Lusavoriç henüz çocuk yaşta iken hizmetlileri tarafından Kayseri'ye kaçırılmıştır. O dönemde Kayseri etkili bir Hristiyanlık merkezi idi. Kayseri'de Hristiyan bir analık tarafından büyütüldü , Hristiyanlık eğitimi gördü ve şehrin Başepiskoposu Leontios tarafından vaftiz edildi. Yine Kayseri'de David kızı Maryam adında bir Hristiyan ile evlendi. Vırtanes ve Arisdages adında iki oğlu oldu.

Surp Krikor Ermenistan'a dönerek Kral Dırtad'ın hizmetine girdi ve bir süre sarayda hizmetlerini sürdürdü. Kral için yapılan bir kutlama sırasında Hristiyan olduğunu açıklayarak ateş ve tanrıça Anahit adına yapılan kurban kesme törenine katılmayı reddetti. Bunun üzerine Kral tarafından akıl almaz işkencelere uğratıldıktan sonra ölmesi için daha sonraları Khor Virap diye anılacak (günümüzde Ermenistan'ın , Türkiye sınırı yakınlarında) bir yer altı zindanındaki kuyuya attırıldı. 13 yıl boyunca yüreğindeki büyük Tanrı inancı ve bir dul kadının gizlice kendisine attığı kuru ekmek ile mucizevî bir şekilde hayatta kaldı.

Bu arada Kilise tarafından en sadık Surpeler olarak kabul edilecek olan Hıripsime ve Kayane Kral Dırtad tarafından katledildi. Dırtad bakire Hripsime'nin güzelliğinden etkilenerek kendine eş almak istedi fakat Hripsime reddetti ve karşı koydu. Kayane çağrılıp öğrencisi Hripsime'yi ikna etmesi istendi. Kayine ise bunu reddederek Hripsime'nin kararlı olması için onu teşvik etti,dünyevi şan ve şerefi göksel mutluluğa tercih etmemesi yönünde yüreklendirdi. Kral Dırtad büyük ve güçlü bir kişiydi, fakat genç bakireye yenilmiş olmasından dolayı utanıyordu. Dolayısıyla öfkesinden kudurup, cellâtlar yollayarak bu iki bakirenin ve diğer bakire arkadaşlarının öldürülmesini emretti.

Yaşanan bu katliamdan sonra bakirelerin bedenleri 9 gün açıkta kaldı fakat hiçbir vahşi hayvan ve etobur kuş onlara yaklaşmadı.Bunun üzerine , günahsız bakireleri vicdansızca katleden Kral Dırtad delirdi ve lycantrophy hastalığına yakalandı.

Kral'ın kız kardeşine, bir gece rüyasında ağabeyini bu hastalıktan sadece Surp Krikor Lusavoriç'in dualarının kurtarabileceği söylendi. Bunun üzerine, soylulardan Oda Amaduni adlı bir şahsın önderliğindeki heyet Khor Virap'a gitti. Surp Krikor'un hala yaşadığını görünce hayrete düştüler. Zindandaki kuyudan çıkar çıkmaz, Surp Krikor Lusavoriç, kendini bu derin kuyuya mahkûm eden Kralın üzerine dua ederek, onu hastalığından kurtardı. Bu olaydan sonra Kral Dırtad, prensleri ordusu ve tüm halkı ile birlikte Hristiyanlığı devletin resmi dini olarak kabul etti. Böylece Ermeniler dünyadaki ilk Hristiyan devlet olmakla onurlandılar. Kral Dırtad onu tekrar Kayseri'ye gönderdi. Kayseri'de Episkopos olarak takdis edilen Surp Krikor Lusavoriç burada Ermenilerin ilk Patriği oldu.

Kaynakça: Link1 - Link2